Mikrofonun icadı

1956 Maysa Ginsberg ve Dolby, profesyonel kayıt tekniğinde devrim yaratacak yeni bir aygıt geliştirdiler. Bunların yaptığı Ampex video teybinin bant hızı oldukça düşük (38 cm/san) unutabiliyordu. Bandın genişliği 5 cm’ydi ve kafa grubunun önünden geçirildikten sonra vakum “güdücü” yardımıyla yarı dairesel bir biçime sokulabiliyordu. Kafa grubu, küçük bir motorunun çevirdiği tambur üstünde yer alır ve birbiriyle 90°’lik açı yapacak biçimde yerleştirilmiş dört kafadan oluşur. Bu kafalar sırayla, önlerinden geçen bandı tararlar. Kafalardan biri bandın üstünden ayrılırken hemen arkasındaki de bandın alt kenarını tarar. Kafa ile bant hızının eşzamanlamasında, değiştirme işleminin (Kafanın biri ayrılırken, Ötekinin alttan yaklaşıp taraması durumu) ölü süreç içinde yapılması sağlanır.

İlk kayıtlarda kafaya giden sinyaller, motor şaftına bağlı bilezik ve fırçalar tarafından beslenirdi. Gündeş aygıtlarda bu işlem, özel transformatörlerle gerçekleştirilir. Enine kayıt yapan bu aygıtlar tambur üstündeki başlık düzenlemesi nedeniyle “video teyp” diye anılırlar.

Kuadrupleks video teyplerde kafa hızı 39.4 m/san’dir. Bunlar, boyuna kayıt alan aygıtlara göre çok daha yüksek frekansları algılayabilirler; ama video sinyallerini kayıt kafalarına gelmeden önce bir Ön işlemden geçirilmesi zorunludur.Kameradan gelen sinyal, önce 50 MHz’lik bir taşıyıcı frekansının frekans modülasyonunda kullanılır. Oluşan frekans bandı, 49.1 ile 52.1 MHz arasında değişir. Bu frekanslar, Ampex teypleri için bile yüksek olduklarından, 6, 3-9.3 MHz arasına düşüriilürler. Gelen sinyalin bu biçimde monüle edilmesinin başlıca amacı, kafa ile bant hızı arasındaki uyuşmazlıktan doğacak sinyal hatalarının giderilmesinden sonra işlemden geçmiş frekans bandı, aynı anda bütün kayıt boyutlarına gönderilerek, elektrik sinyalinden manyetik kayda dönüştürülür. 


Yazdır   e-Posta

You have no rights to post comments