II. Kılıç Arslan (1155-1192)

Sultan Mes'ûd ölümünden kısa bir süre önce ülkesini üç oğlu arasında taksim etmişti. Başkent Konya ve havalisini alan ve kardeşlerinin üstü durumunda olan Kılıç Arslan, babasının yerine Selçuklu tahtına geçti, fakat kardeşlerinin muhalefetiyle karşılaştı.

Önce kendisine rakip saydığı ortanca kardeşini bertaraf etti. Bundan korkan küçük kardeşi Şahinşâh, Ankara ve Çankırı taraflarına kaçarak Danişmendli emîri Yağı-basan ile işbirliği yaptı. Taht kavgalarının başlaması II. Kılıç Arslan'a karşı Bizans, Ermeni ve Nureddin Mahmud'un harekete geçmelerine sebep oldu. Sultan önce Danişmendli Yağı-basan ile anlaştı, bundan sonra Ermenileri sindirdi ve arkasından da Nureddin'e karşı harekete geçerek Ayıntâb'ı zabtetti.

Kılıç Arslan'ı artan kudreti ve kazandığı başarılar düşman ve rakiplerini daha sıkı bir işbirliğine sevketti. Ordusu ile Kilikya'da bulunan Bizans imparatoru Manuel Komnenos 1159 yılında Nureddin Mahmud ile Kılıç Arslan'a karşı ittifak yaptı. Kilikya seferinden dönerken ordusunun Kütahya civarında Türkmenler tarafından baskına uğratılması sultan ile imparatorun aralarının iyice açılmasına sebep oldu.

Ertesi yıl Türklere karşı sefere çıkan imparator Eskişehir civarında yine Türkmenler tarafından oldukça hırpalandı. Manuel Komnenos, Kılıç Arslan'a karşı Suriye'deki Franklardan yardım istediği gibi Yağı-basan ile Ankara ve Çankırı taraflarını elinde bulunduran Şahinşâh ile de gizli antlaşmalar yaptı.

Sultan Kılıç Arslan bütün siyasî faaliyet ve entrikaların merkezi olan imparator ile bizzat anlaşmak üzere 1162 yılında İstanbul'a gitti. İmparator Manuel, onun bu gelişini Bizans'ın düşmanlarını biribirine ezdirmek siyasetine uygun olarak büyük bir merasimle sultanı karşıladı ve ağırladı. İki hükümdar arasında varılan antlaşmaya göre karşılıklı yardımlaşma ve Türkmenlerin Bizans'a akın yapmamaları kabul edildi.

Sultan II. Kılıç Arslan batı hudutlarını emniyet altına aldıktan sonra doğuya dönerek Danişmendliler üzerine yürüdü, Elbistan, Darende ve Tohma suyu boyunu zabtetti (1165). Bu sıralarda Yağı-basan ölmüş ve yerine Zu'nnûn geçmişti. II. Kılıç Arslan bu durumdan istifade ederek Kayseri ve Zamantı havalisini ülkesine kattı. Ankara ve Çankırı havalisini kardeşi Şahinşâh'ın elinden aldı (1169). Kılıç Arslan'ın Malatya'yı kuşatması, Nureddin Mahmud'u harekete geçirdi. Ancak bu iki kudretli şahıs arasında bir savaş olmadı.

1174 yılında Nureddin Mahmud'un ölümü, Selçuklu sultanını bu kudretli rakibinden kurtarmıştı. Artık Anadolu'da Türk birliğini kurmak için engel kalmamıştı. Ertesi yıl Sivas, Tokat ve Niksar ile bütün Danişmend ilinin zabtı tamamlandı. Rakipleri kurtuluşu Bizans impatarotuna sığınmakta buldular.


Yazdır   e-Posta

You have no rights to post comments