Ailelerde aşırı korumacı tutum

AİLELERDE AŞIRI KORUMACI TUTUM

Çocukların psikolojik ve sosyal gelişiminde anne-baba tutumlarının etkisi büyüktür. Kişilik gelişimi her ne kadar insanın yaşamı boyunca süregelse de, kişilik  gelişiminin temeli çocukluk döneminde atılmaktadır. Anne-babanın, diğer aile bireylerinin ve çocuğun çevresindeki yetişkinlerin çocukla olan etkileşimi çocuğun aile içindeki yerini ve kişilik gelişimini belirlemektedir.   

Çocuklarımız en değerli varlıklarımız; onları büyük bir emekle, sabırla, sevgiyle  büyütüyoruz. Anne-babalar olarak onları dünyadaki tüm tehlikelerden, kötülük ve çirkinliklerden korumaya çalışmamız çok doğaldır. Ancak çocuklarımızı korurken aşırıya kaçmamız onların kişilik gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Çocuklarına karşı aşırı koruyucu bir tutum benimseyen anne-babalar sürekli çocuklarına müdahale ederler. Bu tutumda çocuğa sevgiyle beraber çocuğun özgürlüğünü ve yapabilceklerini kısıtlayan davranışlar sunulmaktadır. Çocuğun kendini tanıması ve yapabileceklerini farketmesi engellenir.   Çocuk anne-babası tarafından “Sen daha küçüksün, yapamazsın”  gibi  engellemelerle karşılaşır, ya da yapabileceği şeyler onun yerine anne-baba tarafından yapılır. Bu da çocuğun yetersizlik duygusunu yaşamasına neden olur.

Anne-babanın aşırı koruyucu tutumu çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu tür anne-baba tutumları çocuğun özgüven kazanmasına engel olabilir. Çocuğun yapabileceklerinin onu koruma adına anne-baba tarafından yapılması veya başkalarının ona hizmet etmesi sonucu çocukta başarısız olduğu duygusunu uyandırabilir.

Çocuk:

·         Gereksinimlerini ayırt etmekte güçlük çekebilir,

·         Başkalarına bağımlı olabilir
·         Kolay yönlendirilir, hayır demeyi öğrenemez
·         Hayata karşı olumsuz bakış açısı geliştirebilir
·         Mutsuz, isteksiz olabilir
·         Arkadaş edinmede sorun yaşayabilir
·         Hayatta herşeyin ailesi tarafından karşılanacağını düşünebilir.

Bunun sonucunda çocuklar sorumluluk almaktan kaçınırlar ve dış denetime ihtiyaç duyarlar.

 
Aşırı-korumacı anne-baba tutumlarına örnek gösterilebilecek davranışlar şunlardır:

* Çocuğun yaşı uygun olmasına rağmen bağımsız hareket etmesine izin vermemek. Örneğin, yalnız başına merdivenlerden inip-çıkmak isteyen çocuğu engellemek, giysilerini kendi başına  giyip çıkarmasına izin vermemek

* Çocuğun sorumluluğunda olan davranışları anne-babanın üstlenmesi; Çocuk ödevlerini okulda unuttuğunda annenin gidip ödevleri alması veya çocuğun ödevlerini anne-babanın yapması

 * Çocuğun  arkadaşlarıyla  yaşadığı  problemleri anne-babanın çözmesi.

* Çocuğunuzun bağımsız ve kendine yetebilen, özgüveni gelişmiş bireyler olmaları için neler yapabilirsiniz?

* Öncelikle, çocuğu tehlikelerden korumak ve ona yardım etmekle aşırı koruyucu tutum arasındaki farkı iyi belirlemek gerekir. Tabi ki, yetişkinler olarak çocukların yardıma ihtiyaçları olduğunda yanlarında olacağız, ancak yardımımız çocukların becerilerinin gelişmesini  engellemek yerine onların gelişimini destekler nitelikte olmalıdır.  Örneğin kendi kendilerine yemek yemeleri ve üstlerini değiştirmelerine küçük yaşlarda izin vermek gibi.

* Çocuğa zarar gelmesini engellemenin tek yolu onun yerine işleri yapmak değil, çocuğunuza gerekli olan becerileri kazandırmak, yapabileceği işlerde onu serbest bırakmak ve hissettirmeden kontrol etmektir. Sizin çocuğunuza güvenmeniz, ihtiyaç duyduğunda, sizden yardım alabileceğini hissettirmeniz onun da kendisine güvenmesini sağlayacaktır. Ödevlerinde anlamadığı yerleri sorma istekliliğini destekleyin, ancak ödevini siz yapmayın.

* Çocuğunuzu yeni şeyler denemesi için cesaretlendirmeli, bu konuda attığı adımları teşvik etmelisiniz. Deneme yanılma yoluyla yapmaya çalıştıklarını onayladığınızı ve onu desteklediğinizi söyleyin.

* İşlerinizde size yardımcı olması için ona fırsatlar tanıyın. Evin içinde yapabileceği sorumluluklar verin; masaya tabakları götürmek, ya da sofranın toplanmasına yardım etmek gibi. Bu sorumluluklarını yerine getirdiğinde onu sözlerinizle  teşvik edin.   

“Odanı çok güzel toplamışsın”,
“Masayı kurduğun için teşekkür ederim” gibi.

* Başarılı olamadığı şeyleri değil, başarılarını öne çıkarın. Başarılı olduğunda onu sözlerinizle teşvik edin. Yapmakta zorlandığı şeyleri onun yerine yapmak yerine onu cesaretlendirin

 

Çocuk Eğitimi Gösterim: 5305
Yazdır